Zaman teması sinematik dünyanın çokça kullandığı, hayalgücüne çok açık, birçok farklı senaryo kurgulanabilecek, oldukça engin bir mecra. Böyle olunca sinema sektörü zaman temalı filmler üretmeyi severken, biz izleyiciler de sonunu merak ederek nefeslerimizi tutup bu filmleri izlemeyi oldukça seviyoruz, en azından ben kendi adıma sevdiğimi söyleyebilirim 😀
Bazılarını defalarca izlediğim filmler var bu listede. Bazıları ise çocukluğumun en popüler filmleri olup yıllar sonra izleyerek nostalji yaptıklarım arasında (yaaa bak burası böyleydi di miii nidaları eşliğinde). Bir kısmı ise beyin yakma garantili olan “Zaman Temalı” filmlerden en sevdiklerimi – mümkün mertebe spoiler vermemeye çalışarak – bu yazımda bulabilirsiniz.
Yazıdaki filmlere aşağıdaki kısayollardan da ulaşabilirsiniz:
- About Time
- Back to the Future serisi
- In Time
- Midnight in Paris
- Mr Peabody & Sherman
- Source Code
- Terminator serisi
- 13 Going On 30
About Time

- Yayınlandığı Yıl: 2013
- IMDB Puanı: 7,8/10
- Süresi: 2 saat 3 dk
- Türü: Comedy/Drama/Fantasy/Romance/Sci-Fi
- IMDB linki için tık
Rachel McAdams’ı zaman temalı filmlerde sıkça görüyoruz. Genelde de zamanda yolculuk yapabilen bir eşe sahip oluyor 🙂
Başrollerini Domhnall Gleeson (Tim) ve Rachel McAdams (Mary)’ın paylaştığı “About Time” zamanda yolculuk yapabildiğini öğrenen Tim’in hayat hikayesini anlatıyor bize. 21 yaşına geldiğinde babası Tim’e bir aile sırrını açıklar ve ailedeki erkeklerin kendi hayat çizgileri dahilinde zamanda yolculuk yapabildiklerini anlatır.
Tim bu gücünü hayatını “en mükemmel” şekilde geçirebilmek için kullanmaya koyulur. Ve bir gün Mary ile karşılaşır.. Başından sonuna kadar Mary ile her anını mükemmel geçirebilmek için defalarca uğraşan Tim, en sonunda zaman hakkında bolca tecrübe edinecek ve her günün bize tek seferlik bir hediye niteliğinde olduğunu keşfedecektir. Tim’in bu mücadelesini izlemek ise zaman zaman komik, zaman zaman ise hüzünlü bir çizgide ilerliyor.
Filmde Tim’in babasını canlandıran Bill Nighy’in filmde oyunculuğuyla ön plana çıktığını söylemeden de geçmemek gerekli.
Back to The Future (Geleceğe Dönüş)
Zaman yolculuğu deyince aklınıza gelen ilk film hangisi deseler çoğunluk tek solukta “Geleceğe Dönüş” diyecektir 🙂 İlk filmde geçmişe, ikinci filmde geleceğe, üçüncü filmde ise epeyce geçmişe giden Marty McFly ve bu yolculuklarda ona eşlik eden Dr. Emmett Brown’un maceraları birçoğumuzun aklında nostaljik bir anı olarak yer etmiştir. Ne zaman bir DeLorean görsek, artık o bir arabadan çok bir zaman makinasıdır 😀

- Yayınlandığı Yıl: 1985
- IMDB Puanı: 8,6/10
- Süresi: 1 saat 56 dk
- Türü: Adventure/Comedy/Sci-Fi
- IMDB linki için tık
İlk filmde Marty 30 yıl önceye 1955 yılına, tam da anne babasının lisede okudukları döneme gider, işler önce epey çığrından çıkar, sonra müthiş bir şekilde toparlanır 😀 Serinin belki de en sevilen, en çok izlenen ve en çok bilinen filmi aslında ilk film. Marty’nin sahnede gitarı ile söylediği “Johnny B. Goode” ve “Earth Angel” şarkılarının yer aldığı kısım ise unutulamayacak efsane film sahneleri arasında 🙂

- Yayınlandığı Yıl: 1989
- IMDB Puanı: 7,9/10
- Süresi: 1 saat 48 dk
- Türü: Adventure/Comedy/Sci-Fi
- IMDB linki için tık
İkinci film ilk filmin kaldığı yerden başlıyor, ve biraz kafa yakan bir tarafı var 🙂 Çünkü Marty önce 2015 yılına geleceğe, sonra tekrar kendi yaşadığı yıl olan 1985 yılına dönüyor. Ancak döndüğünde 1985’i kendi bıraktığı gibi bulamıyor, bu kez herşeyi en baştan düzeltebilmek için 1955 yılına tekrar geri dönüyor. Ancak 1955 yılında olan olayları da bozmaması gerekli, çünkü orada ilk filmde 1955’e gitmiş olan bir Marty daha var 🙂 Kendisi ile karşılaşmamaya çalışarak herşeyi toparlamaya çalışan Marty epey bir çaba harcıyor 🙂 1989 yılında çekilen serinin ikinci filminde, 2015 yılını hayallerinde nasıl canlandırdıklarını görmek ise (uçan kaykaylar, uçan arabalar vs.) 2000li yıllarda yaşayan bizleri elbette epey gülümsetiyor.

- Yayınlandığı Yıl: 1990
- IMDB Puanı: 7,5/10
- Süresi: 1 saat 58 dk
- Türü: Adventure/Comedy/Sci-Fi/Western
- IMDB linki için tık
İkinci filmin sonunda 1955 yılında mahsur kalan Marty, Doc’dan bir mektup alıyor ve Doc’un 1885 yılında olduğunu öğreniyor. Bu kez hem 1885 yılındaki Doc’u kurtarmak hem de tekrar 1985 yılına dönebilmek için maceraya çıkan Marty, kendisini Vahşi Batı’da buluyor 🙂 Üçüncü film ile seriyi kapatan “ Geleceğe Dönüş” film trilojisi, zaman yolculuğu ve bunun etkileri üzerine çekilmiş, bilimkurgu film ağırlığından ziyade daha çok sempatik denebilecek bir film serisi.
Serideki filmler sırasıyla 1985-1989-1990 yıllarında çekilmiş olsa da, hala izleyicisi için dönüp dönüp izlenebilecek kült filmler arasında.
In Time

- Yayınlandığı Yıl: 2011
- IMDB Puanı: 6,7/10
- Süresi: 1 saat 49 dk
- Türü: Action/Sci-Fi/Thriller
- IMDB linki için tık
Eskiden TV’de filmin bir yerinden denk gelip, gerisini izlemek, sonra da başını merak etmek diye birşey vardı. Ben bu filme ortasından daldım bu sebeple, sonunu da bir güzel öğrendim. Ama yılmadım, sonra ikinci kez en baştan izledim 🙂
Justin Timberlake ve Amanda Seyfried’ın başrollerini oynadığı filmin esasen protest bir tarafı var. Oldukça hareketli, maceralı, tempolu bir film. O yüzden sıkılmadan bir çırpıda izlenebilecek filmler arasında. (2 saatin altında olan uzunluğuyla da yormayan filmlerden)
Filmin konusuna gelecek olursak, gelecekte bir tarihte insanlar en fazla 25 yaşına kadar yaşlanarak, bu yaşta sabit kalıyorlar. Etrafta hiç yaşlı insan yok, herkes max 25 yaşında. (Biraz da ütopik bir tarafı da var di mi:)) Bunun kötü yanı ne olabilir diyorken, sistemin kokuşmuş olan tarafı ile yüzleşiyoruz. 25 yaşından sonra insanlar, sonsuz gençliklerini devam ettirebilmek için “zaman satın almak zorundalar”. Yani parası olan yaşıyor. Filmin ana karakteri olan Will Salas’ın başına gelen beklenmedik bir olay ile, tüm sistem sınanmaya başlıyor.
Midnight In Paris

- Yayınlandığı Yıl: 2011
- IMDB Puanı: 7,7/10
- Süresi: 1 saat 34 dk
- Türü: Comedy/Fantasy/Romance
- IMDB linki için tık
Midnight in Paris’in seveni de sevmeyeni de çok. Ben sevenlerin tarafındayım 🙂 Filmi iki kez izledim, ama bir yerde denk gelsem yine üşenmeden izlerim.
Gil(Owen Wilson) ve Inez (Rachel McAdams), Inez’in ailesinin bir iş seyahati için Paris’e giderler. Gil oldukça romantik karakterli bir yazardır ve kitabını yazmak için mükemmel şehrin Paris olduğunu düşünür. Paris’de geçirdikleri bir akşam Inez eski arkadaşlarıyla karşılaşır ve onlarla vakit geçirmeye devam eder, Gil ise çok fazla istekli olmayarak otele geri dönmek ister. Dönüş yolunda oldukça nostaljik bir araba yolda durur ve Gil’i davet eder. Bu filmdeki zaman makinamız da böylelikle bulunmuş olur 🙂
Gil her gece aynı noktadan aynı araba ile 1920lerin Paris’ine gider. Ve orada o dönemde yaşayan öyle ünlü isimlerle tanışır ve arkadaşlık kurar ki, işler hayal bile edemeyeceği bir noktaya sürüklenir.
Fantastik öğeler de barındıran bir romantik komedi denebilecek Midnight in Paris, sevenleri tarafından unutulmayacak filmler arasında.
Mr. Peabody & Sherman

- Yayınlandığı Yıl: 2014
- IMDB Puanı: 6,8/10
- Süresi: 1 saat 32 dk
- Türü: Animation/Adventure/Comedy/Family/Fantasy/History
- IMDB linki için tık
Listeye bir animasyon filmi eklemek gerekirse ilk aklıma gelen film Mr. Peabody ve Sherman olacaktır. Tarih bilgimin bir kısmını bu animasyona borçluyum :D:D
Oldukça başarılı bir köpek olan Mr. Peabody (bu kısmı tartışmıyoruz, animasyon izliyoruz arkadaşlar 😀 ) evlat edinmek için mahkemeye başvurur ve Sherman’ı evlat edinir. Mr. Peabody oldukça başarılı bir mucit olduğundan bir zaman makinası icat etmiştir ve tarihi olayları bizzat yerine giderek Sherman’a öğretmektedir 🙂 Elbette bunu yaparken tarih akışını bozmayacak bir şekilde dikkatlice hareket ederler.
Ancak elbette işin içine zaman makinası girince herşey öyle pürüzsüzce ilerlemez. Sherman, okul arkadaşı Penny ile tarih dersinde bir konu üzerinde tartışmaya girer ve bu tartışmanın sonucu olarak maceralar başlar.
Filmin bundan sonrası full eğlenceli ve inanılmaz derecede hayalgücü yüksek bir yapım olarak karşımıza çıkmış. Tarihi karakterleri senaryoya öyle eğlence dolu serpiştirmişler ki, kendinizi hem eğlenip hem de öğrenirken bulma gibi bir kültürel aktivite içinde görebilirsiniz 🙂
Source Code

- Yayınlandığı Yıl: 2011
- IMDB Puanı: 7,5/10
- Süresi: 1 saat 49 dk
- Türü: Action/Drama/Mystery/Sci-Fi/Thriller
- IMDB linki için tık
Bazı aktörleri bazı filmlerle eşleştirirsiniz bazen. Jake Gyllenhall benim için “hani Source Code’da oynayan yok mu, o işte..” dediğim kişidir 🙂 Herkese de böyle kodladım resmen kendisini 😀
Kafa yakan filmler arasında yer alabilecek “Source Code”, bir tren kazasının 8 dk’sının defalarca yaşanmasına ve böylelikle geçmişte yaşanmış olan bir saldırının ve gelecekte yaşanması muhtemel başka bir saldırının daha failinin bulunmasına dayanan bir senaryoya sahip. Alternatif gerçeklik temasına dayanan filmin aksiyon dozu da oldukça yüksek.
Şaşırtmacalı, maceralı, bilim-kurgu teması yüksek, hem de 1,5 saat gibi bir sürede izlenebilecek oldukça başarılı bir film “Source Code”. Çok fazla detay vererek spoiler dozuna kaçmaktan korktuğumdan konuyu burada sonlandırıyorum 🙂
Terminator
Terminatör film serisinde aslında yok yok elbette. Dünyanın sonu teması mı dersiniz, bilim-kurgu mu, aksiyon, macera, gerilim, hepsi var maaşallah. Post-apokaliptik yönü elbette daha fazla olsa da, tüm kurgu zamanda yolculuk yapabilen insansı robotlara ve yine zaman yolculuğu ile bu robotları engellemeye çalışan insanlara dayanıyor.
Sinema tarihindeki gelmiş geçmiş en orijinal serilerden birisi olduğunu düşünüyorum Terminator serisinin. Bu serinin gücünün arkasında elbette Arnold Schwarzenegger’in oyunculuğunun da payı oldukça büyük.
Yayınlanma Sırasına Göre Terminator filmleri:
- The Terminator (1984) (IMDB Puanı: 8,1)
- Terminator 2: Judgement Day (1991) (IMDB Puanı: 8,6)
- Terminator 3: Rise of The Machines (2003) (IMDB Puanı: 6,3)
- Terminator Salvation (2009) (IMDB Puanı: 6,5)
- Terminator Genisys (2015) (IMDB Puanı: 6,3)
- Terminator: Dark Fate (2019) (IMDB Puanı: 6,2)
Sanırım bu seri hakkında tek başına bir yazı yazılsa yazılır. Çünkü toplam 6 adet filmi çekilen seri, zaman kırılmaları ve alternatif zaman çizgileri sebebiyle kendi içinde dahi üç ayrı timeline’a çatallanmış durumda 🙂
Timeline A: (Skynet Timeline olarak da geçiyor)




The Terminator ve Terminator2: Judgement Day’leri izledikten sonra standart olarak Terminator 3: Rise of The Machines’e devam ettiğimiz, peşinden de Terminator Salvation’ı izlediğimiz timeline’dır kendisi.
Timeline B: (Genisys Timeline olarak da geçiyor)



The Terminator ve Terminator2: Judgement Day’leri izledikten sonra üçüncü film olarak Terminator Genisys’i izleyerek farklı bir timeline’a dallanıyoruz. Tek başına Genisys filmini izlemek bu sebeple kafa yakabilir.
Timeline C: (Legion Timeline olarak da geçiyor)



The Terminator ve Terminator2: Judgement Day’leri izledikten sonra üçüncü film olarak Dark Fate’i izlediğimiz timeline oluyor kendisi. Aynı şekilde tek başına Dark Fate’i izlemek anlamsız kalabilir. Dark Fate filminde geçmiş filmlere dayanan bir sahne var ki, yuh demek istedim, yani neredeyse 30 yıl önce düşünüp ve sahneyi çekip de bunu sonraki filmlerde kullanmak da ne bileyim 🙂 (Çok söyleyesim var ama spoiler olur diye susuyorum.)
Evet Terminator filmlerini henüz izlemediyseniz, ve daha izlemeden kafanız timeline’lar ve alternatif gerçeklikler falanla buhar çıkarmaya başladıysa, ne duruyorsunuz, bir de izlemeyi deneyin 🙂 Terminator günleri yapıp filmleri üst üste izleyerek kafa karışıklığınızı iyice artırabilirsiniz 😀
13 Going on 30 (Keşke 30 Olsam):

- Yayınlandığı Yıl: 2004
- IMDB Puanı: 6,2/10
- Süresi: 1 saat 38 dk
- Türü: Comedy/Fantasy/Romance
- IMDB linki için tık
Jennifer Garner’ın da oyunculuğunu işin içine katarsak kendisi tatlış filmler kategorisinde sayılabilecek bir film: Keşke 30 Olsam. Böyle canınız sıkıldığı falan bir akşam, “kafamı ağrıtmayan bir film bulsam keşke, biraz da eğlensem, azcık pozitiflik depolasam, içim şişti” dediğiniz bir zamanda iyi gidebilecek bir film.
13 yaşındaki Jenna (Jennifer Garner) doğumgününde bir dilekte bulunur ve bir an önce büyümek ve doğrudan 30 yaşlarında mükemmel bir hayata sahip bir kadın olmak ister. Ertesi gün uyandığında kendini mükemmel bir hayatın içinde (ilk etapta öyle gözükmektedir en azından) 30 yaşındayken bulur.
Filmin en iyi yansıtılan taraflarından birinin Jenna’nın 30 yaşındaki halini oynayan Jennifer Garner’ın aslında 13 yaşındaki bir kızın hal, hareket ve tavırlarını çok güzel bir şekilde canlandırması olduğunu düşünüyorum. Genel anlamda o hissiyat çok eğlenceli bir şekilde aktarılmış. Hikayenin gerisi ise elbette filmde 🙂
Bonus:

Zamanda yolculuk denince ilk akla gelen isimlerden biri de kuşkusuz H.G.Wells. Bilim-kurgu türü edebiyatın kurucularından sayılan H.G.Wells’in “Zaman Makinesi” kitabı ise zamanda yolculuk hakkında yazılmış ütopik/bir yandan da distopik önemli eserlerden biri. Kitabın 1960 yapımlı bir filmi de bulunuyor, ancak ben izlemedim. Kitabını okumayı tercih ettim 🙂
Groundhog Day, Predestinaton
BeğenBeğen
Öneriler için teşekkürler ☺️ Groundhog Day listelerde çok karşıma çıkmıştı, mutlaka izlemek istiyorum ben de. Predestination’ı izlemiştim ama baya kafa yakıyor 🙂
BeğenLiked by 1 kişi