KİTAP, TÜRK EDEBİYATI KLASİKLERİ

Vatan Yahut Silistre – Namık Kemal

  • Yazar: Namık Kemal
  • Yayınlandığı Yıl: 1873
  • Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (2018)
  • Sayfa: 69
  • Mekan: İstanbul

“Vatan yahut Silistre” eseriyle Namık Kemal vermiş coşkuyu! Yani öyle bir coşku ki, o dönemde sergilenen tiyatro salonlarından birinde olsanız siz de galeyana gelir, tiyatro seyrini bir şölene, bir tezahürata, bir gaza gelme haline dönüştürebilirdiniz! En azından okurken ben öyle hissettim, resmen içimden “Allah Allah nidalarıyla” okuyup, kitabı kapatınca da “Tuna nehri akmam diyor” türküsünü tutturdum. O denli bir coşku! 🙂

🎭 Namık Kemal’in vatan sevgisi üzerine yazdığı bu tiyatro eseri ilk kez 1 Nisan 1873 günü Agop Efendi’nin Gedikpaşa Tiyatrosu’nda sergilenir.

🎭 Mithat Efendi oyunu izleyenler arasındadır.

🎭 İki gece sonra oyun tekrar sergilenir, oyunu izleyenler arasında öyle bir coşkuya sebep olur ki, henüz oyun bitmeden Namık Kemal tutuklanır ve Magosa’ya sürgüne gönderilir.

🎭 Sürgüne gönderilmesinin asıl sebebi olarak ise “Vatan yahut Silistre” gösterilmez. Ancak öncesinde de dönemin gazetelerinde yazdığı eleştirel yazılar sebebiyle halihazırda her daim gözetim altındadır.

🎭 1873-1876 yılları arasında Magosa’da sürgünde kalır. Ancak sürgünde kalması oyunun sergilenmesini engellemez ve iki ay içinde 47 kez, sonrasında da üç yıl içinde tahminen 500 kez oynanır.

🎭 “Vatan yahut Silistre” yazarın oynandığını gördüğü tek tiyatro eseridir.

🎭 Oyun 1853 Osmanlı-Rus Harbi’nde cepheye gönüllü olarak giden bir genci ve bu genci seven genç bir kızın aynı kaderi paylaşmak için kılık değiştirerek Silistre savunmasına gidişini anlatır. Eserdeki diyaloglar ikili arasındaki hem kişisel aşk hem de vatan aşkını konu eder.

🎭 Namık Kemal vatana duyduğu sevgiyle tanınır! Yurtseverlik üzerine yazdığı eserlerinin okul yıllarında Atatürk’ü de çok etkilediği ve meclis konuşmasında Namık Kemal’den alıntı yaptığı bilinir.

Eserle ilgili kısa kısa verilebilecek bu bilgiler işin didaktik tarafını içerse de, kitabın duygusal olarak okuyucuda yarattığı da bambaşka hisler olacaktır. Eserin yazıldığı ve sahnelendiği yıllarda henüz Kurtuluş Savaşı’nın başlamadığı düşünülünce, yurdumuzun nasıl bir mücadeleye tanıklık edeceğini işaret edercesine yazılan bu eser bu anlamda da güçlü bir duygu bırakıyor okuyucuda.

Çok duyduğumuz ve duyduğumuz için de biliyormuş hissine kapıldığımız konular ve kitaplar vardır, bu kitap da belki bazılarımız için böyle. İsmini çok duyduğumuz için içeriğini ve etkisini de biliyoruz gibi geliyor, ancak okuyunca gerçek hissiyatı yakalayabiliyoruz. Benim de defalarca kez duyduğum ancak okumadığım bir eserdi ve iyi ki okumuşum diyorum.

Keyifli okumalar.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s