fantastik roman, KİTAP

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı (Harry Potter #3) – J.K.Rowling

  • Yazar: J.K.Rowling
  • Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları (2001)
  • Sayfa: 395
  • Mekan: İngiltere – Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu:)
  • Özgün Adı: Harry Potter and the Prisoner of Azkaban
  • Çeviren: Sevin Okyay, Kutlukhan Kutlu

J.K. Rowling’in cadılık ve büyücülük ile ilgili kurguladığı Harry Potter dünyasına adım attıysanız, Harry Potter serisinin üçüncü kitabı Harry Potter ve Azkaban Tutsağı ile mutlaka tanışmışsınızdır. Eğer seriye yeni başlayacaksanız öncelikle Harry Potter ve Felsefe Taşı(Harry Potter#1) ile Harry Potter ve Sırlar Odası(Harry Potter#2) kitapları ile tanışmalısınız.

Serinin üçüncü kitabı, sansasyonel bir haberle başlar: Büyücülük dünyasının hapishanesi olan Azkaban’dan azılı bir mahkum kaçmıştır. Sirius Black ismindeki bu mahkum tam on iki yil boyunca “Ruh Emiciler” tarafından korunan Azkaban’da tutsak kalmıştır. Azkaban’dan kaçtıktan sonra ise peşinde olduğu düşünülen tek bir kişi vardır: Harry Potter. Kitap boyunca bu mahkumun hikaye içerisinde boşlukları yavaş yavaş dolduruşuna tanık oluruz.

Harry Potter ve Azkaban Tutsağı kitabının en öne çıkan karakteri şüphesiz ki bu sebeple “Sirius Black”dir, sonraki sırada bence belki de serinin en ürpertici yaratıkları olan hapishane gardiyanları yani “Ruh Emiciler” vardır. Bu kitapla birlikte Harry Potter dünyasına birçok yeni karakter eklenir, bu açıdan üçüncü kitap tüm seri açısından önemli bir yere sahiptir. Lupin, Sirius Black, Pettigrew girerler sahneye. Cedric ve Cho Chang üçüncü kitaptan itibaren hikayeye çoktan dahil olmuşlardır.

Sanıyor musun ki sevdiklerimiz ölünce bizi gerçekten de terk ederler? Zora düştüğümüzde onları her zamankinden de berrak bir şekilde hatırlamadığımızı mı sanıyorsun? Baban senin içinde yaşıyor Harry ve ona ihtiyacın olduğu zamanlarda kendini açıkça gösteriyor. – Sy.388

Aynı şeyi kitaptan uyarlanan filmi için pek söyleyemeyiz, çünkü serinin ilk iki kitabına oldukça bağlı kalınan ilk iki filme göre Azkaban Tutsağı’nda kitap-film arasında oldukça fazla farklılık bulunuyor, bu ise yönetmen değişikliğine bağlanıyor.

Harry Potter serisini yıllar sonra ikinci kez okuduğumdan, yine hafızamı tazelemeye çalışarak okudum. Ve kesin intibam şu: Kitap kesinlikle filme nazaran çok daha tutarlı ve sürükleyici! Her ne kadar sonunu ve hikayenin genel hatlarını bilsem de, yine yeni yeniden okumaktan sıkılmadım, asla 🙂 Sanırım en sevdiğim alıntı ise aşırı çaysever bir insan olarak Ron’un masumca çay demlemek isteyişiydi 🙂

“Şey… Çay yapayım mı?” dedi Ron.
Harry hayretle ona baktı.
Ron omuzlarını silkerek, “Birisi üzüldü mü annem hep öyle yapar.” diye mırıldandı. – Sy.203

Uzun zaman sonra tekrar okuduğum ve bu sırada film kareleri daha çok aklımda kaldığından kitap-film arasında en bariz fark ettiklerim şunlar oldu:

  • Aaa Şamarcı Söğüt bu yüzden mi dikilmişti? Hem de altındaki tünel ve Bağıran Baraka’nın sırrı buymuş.
  • Çapulcu haritasını yazan Aylak, Kılkuyruk, Patiayak ve Çatalak onlar mıymış. Bu büyük bir bilgi!
  • Demek Snape’in Harry’nin babasına ve arkadaşlarına nefreti bundan ileri geliyormuş. Bu hikaye de tamamen Şamarcı Söğüt, Çapulcu Haritası ve Lupin ile ilgili.
  • Pettigrew’ü Çapulcu haritasında gören Harry değil miymiş?
  • Lupin’in Harry’yi Snape’den kurtarması da aslında bambaşka bir öyküymüş.
  • Hmmm, demek Harry’nin Patronus’u o yüzden çatal boynuzlu bir geyikmiş.
  • Hogsmeade olayı filmde bambaşka anlatılmış!
  • Hermione ve Harry’nin saati kullandıkları sırada, Hagrid’in kulübesine taş attıkları sahne tamamen filmde olan bir sahneymiş.
  • Crookshanks’li detaylar filmde neredeyse hiç yok, hele de Sirius ile ilgili olanlar.
  • Gryffindor’un Quidditch kupasını alması filmde nasıl olmaz 🙂 Ayrıca Ateşoku neredeyse kitabın başında geliyor Harry’ye, sonunda değil.
  • … ve sonraki filmlerde Ron’un baykuşu demek böyle gelmiş.

Daha birçok detay olsa da, en büyük farklar bunlar gibi.

Harry Potter hayranlarının en sevdikleri kitabın Azkaban Tutsağı olduğu söylenir, bu şöhreti de kesinlikle hak ediyor. Sonuna kadar gizemini koruyan, bu sebeple de inanılmaz bir merakla kendisini okutan bir kitap Azkaban Tutsağı.

Bunun yanında, filminin ise bunca değişiklik içerdiği için biraz hayalkırıklığı yarattığı yazılır genelde. Katılmamak mümkün değil, kitabın en vurucu metinleri olan Şamarcı Söğüt’ün, Çapulcu Haritası’nın, Bağıran Baraka’nın asıl hikayelerinin filmde tamamen es geçilmesi enteresan gerçekten. Buna rağmen filmi izlediğimde yine de güzel vakit geçiriyorum, bu da yönetmenin farklı bir başarısı belki de.

Keyifli okumalar ve keyifli seyirler! Bol bol “Lumos”lar ile yolumuzun aydınlık olduğu bir sene olsun 🙂

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s