Rocannon’un Dünyası – Ursula K. Le Guin

Yazar / Yayım Yılı / Özgün Adı: Ursula K. Le Guin / 1966 / Rocannon’s World
Yayınevi / Tür: Metis Yayınları / Bilimkurgu-Fantastik Roman
Sayfa Sayısı: 133
Mekan: Fomalhaut II Gezegeni

“Rocannon’un Dünyası”, bilimkurgu ve fantastik edebiyatın “Büyük Usta”sı Ursula K.Le Guin’in “Hainli Döngüsü-Hainish Cycle” adı verilen sekiz roman ve yan hikayelerden oluşan fantastik evreninde geçen ilk romanı. Aynı zamanda yazarın da ilk romanı olma özelliğini taşıyor. Fantastik edebiyatın en büyük isimlerinden biri olan Ursula Kroeber Le Guin‘in Hain ve Yerdeniz evrenlerine ait birçok bilimkurgu-fantastik türünde eseri bulunuyor.

Hainli Döngüsü içerisindeki sekiz romanın aralarında tam olarak kronolojik bir sıra ya da kesin bağlar olmasa da, evrendeki kitapların belli bir sıraya göre okunması tavsiye ediliyor:

Kaynak: Goodreads/Wikipedia

Rocannon’un Dünyası (Rocannon’s World)
Sürgün Gezegeni (Planet of Exile)
Yanılsamalar Kenti (City of Illusions)
Karanlığın Sol Eli (The Left Hand of Darkness)
Dünyaya Orman Denir (The Word for World is Forest)
Mülksüzler (The Dispossesed)
Bağışlanmanın Dört Yolu (Four Ways to Forgiveness)
Anlatış (The Telling)

Ursula K. Le Guin ile İthaki Bilimkurgu Klasikleri serisinde yer alan “Sürgün Gezegeni” kitabı sayesinde tanıştım. Daha önceden yazarın ismini birçok kez görmüş olsam da kitaplarına oldukça geç başladığımı söyleyebilirim, iyi ki de öyle olmuş. Şu an önümde okunacak koskoca bir fantastik dünya olduğu için çok seviniyorum 🙂 Bu duygunun bir benzerini de “Dune”u okuyup, onun da uzun soluklu bir seri olduğunu öğrendiğimde yaşamıştım 🙂 Hainli Döngüsü’ne okuma sırasında göre ikinci kitaptan başlamış olsam da, hikayeler birbirini takip etmediği için hiç sorun yaşamadım. Sonradan bu evreni araştırıp diğer kitapları öğrendiğimde, kolları sıvayıp Hainli Döngüsü’nü okumaya evrendeki ilk kitap olan Rocannon’un Dünyası ile başladım.

“Rocannon’un Dünyası” yazarın daha önce yazdığı, ve Hallan Leydisi Semley’i anlattığı “Semley’in Kolyesi” kısa hikayesi ile başlıyor. Ve kendimizi yine bambaşka bir gezegende buluyoruz: Fomalhaut II

Bu gezegende üç farklı ırk var: Gdemler, Fianlar ve Liular. (Ayyy evet evet aynı Orta Dünya gibiiii) Rocannon ise gezegendeki antropolojik bir araştırmayı yöneten ve tamamen farklı bir gezegene ait olan bir “Yıldızlordu”. Rocannon’un Fomalhaut II gezegeni üzerinde yaşayan türlere ait araştırması, gezegende tüm ulaşım ve iletişim imkanlarından yoksun olarak yalnız başına kalması ile farklı bir yön alıyor: Artık araştırdığı türler ile birlikte yaşamak ve onlarla birlikte bu gezegendeki barışı korumak için çok çetin bir mücadeleye girmek.

Bundan sonrası bol macera, bol gizem, bol bol hayalgücü. Uçan atlardan tutun da, zihin-konuşmaya; farklı türler ve farklı coğrafyalara dair hayalgücünüzü zorlayan bir kurgu ile karşılaşıyorsunuz. Sürgün Gezegeni hikayesindekine benzer şekilde, gezegenin yerli ırkları oldukça az gelişmiş ve teknolojiden uzak bir durumdalar. Bir yanda uçanatlarla yolculuk eden “Angyalar”, diğer yanda bu gezegene uzay gemileri ve ileri bir teknoloji ile gelen “Yıldızlordları”. Tam da burada fantastik ile bilimkurgu öğeleri birbirine karışıyor Le Guin’in romanında.

Ölümü hemen gönderebilirler ama yaşam daha yavaştır… – Sy.133

Eğer fantastik edebiyatı seviyor ve farklı bir evrenin kapılarını aralamak istiyorsanız, Hainli Döngüsü romanlarına mutlaka şans vermelisiniz.

Kısa Not: Sürgün Gezegeni romanını okurken G.R.R Martin’in Game of Thrones’daki bazı kurgular açısından, bu kitaptaki bazı fikirlerden esinlenmiş(!) olabileceği algısına kapılmıştım 🙂 Uzun kışın beklenmesi, yabaniler, soyevi armaları, beyaz yaratıklar vs. Bu kitapta da bir konu dikkatimi çekti: Çok uzun boylu, koyu tenli, sarı saçlı Angya ırkı. Ama tüm ırk altın sarısı saçlara sahip, hatta ırkı buradan tanıyorlar. Tanıdık geldi mi?: Aaa Targaryen’lara çok mu benziyor ne 🙂 Neyse bu benim fikrim olabilir tabi. Ama yazarın bir de “Kış Kralı” diye bir hikayesi var, ondan da birşeyler çıkacak mı diye merak ediyorum :):)

Keyifli okumalar!