- Yazar: James Tiptree Jr. (Alice Bradley Sheldon)
- Yayınevi: İthaki Yayınları
- Yayınlandığı Yıl: 1973
- Özgün Adı: The Girl Who Was Plugged In
- Sayfa: 70
“Uzaktan Kumandalı Kız” her şeyden önce yazarının hikayesiyle oldukça marjinal. Uzun yıllar James Tiptree, Jr. ismiyle yazan ve erkek olduğu sanılan Alice Bradley Sheldon’ın bir kadın olduğu ortaya çıkınca herkesi şaşkına çeviriyor. Bilimkurgu Klasikleri Serisinde yer verilen kitabın Ursula K. Le Guin tarafından yazılan önsözünde bu konu hakkında oldukça doyurucu bir anlatım bulunuyor. Feminen ve maskülen yazım tarzları hakkındaki önyargı ve şartlanmalarımıza karşı bir nevi sosyal bir test olan bu manipülatif aksiyonun, Alice Sheldon’ı edebiyat tarihinde farklı bir yere koyduğu aşikar.
Kitabın konusuna gelecek olursak, çarpık bedeninde hapis kalan P.Burke kumanda operatörü olma şansını elde ettiğinde hayal ettiği tüm dünya önüne seriliyor, ancak bu dünya gerçek mi? Gerçeklik ve hayal arasındaki çizgilerin birbirine karıştığı, bilincin mi bedenin mi daha önce geldiğinin sorgulandığı, insanların ve insanlığın zayıf noktalarının göz önüne serildiği distopik bir roman “Uzaktan Kumandalı Kız”. Ve her distopyada olduğu gibi ağır bir sistem eleştirisi ve sorgulayıcı bir yanı var.
Haberlerde yalnızca insanların bilmesini istedikleri şeyleri gösteriyorlar. Ülkeni yarısı yanıp kül olsa bile onlar istemediği sürece kimsenin haberi olmaz. Dee, sana anlatmaya çalıştıklarımı kafan almıyor mu? Bütün dünyayı programlamışlar! İletişim kanallarını tamamen kontrol altına almışlar. – Sy.53
Reklamların yasak olduğu bu distopik ortamda, çok daha farklı bir şekilde sübliminal olarak bazı ürünleri kullanmaya yönlendirilen bir toplumdan bahsediliyor. Günümüzdeki sosyal medya fenomenleri, yönlendirilen tüketim alışkanlıkları, sübliminal reklamlar, kullanıcı alışkanlıklarını okuyarak ilgi gruplarına göre reklam çıkaran uygulamalar ve manipüle edilen kalabalıklarla birlikte halihazırda bu distopyanın içinde değil miyiz zaten?
Kitabın temel konusunun tüketim toplumunun getirdiği yozlaşma ve aslında gerçek olmayan sanal bir ortama bağımlılık üzerine kurgulandığını söyleyebilirim bu anlamda. Henüz 70’lü yıllarda yazılan bu tip bilimkurgu kitaplarının günümüz toplumunun küçük bir yansımasını öngörmüş olmaları bile tek başına büyük başarı sayılabilir. Ya da belki de insanlık olarak çok öngörülebilen ve tekrarlayan davranışlar içinde de olabiliriz:)
İlk etapta yazarın yazım tarzına ve üslubuna alışmakta zonlansam da, sevdiğim bir tarz olan bilimkurgu ve distopya türündeki bir kitabı daha bitirmiş oldum böylece, oldukça kısacık bir roman olan “Uzaktan Kumandalı Kız” bir kış akşamında battaniye ve çayla keyifle bitirebileceğiniz bir roman.
Keyifli okumalar!
Kitap ve Seyahat 