KİTAP, TÜRK EDEBİYATI KLASİKLERİ

Genç Kız Kalbi – Mehmet Rauf

  • Yazar: Mehmet Rauf
  • İlk Kez Yayınlandığı Yıl: 1914
  • Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (2019)
  • Sayfa: 86
  • Mekan: İstanbul

Mehmet Rauf’dan okuduğum ilk roman “Genç Kız Kalbi”. Bir sonraki “Eylül” olacak umarım 🙂 Servet-i Fünun döneminin en meşhur yazarlarından sayılan Mehmet Rauf’un en güçlü yönünün ise ruh çözümlemeleri ve derin gözlem gücü olduğu düşünülüyor.

Öncelikle romanı çok beğendiğimi, hızla ve akıcı şekilde severek okuduğumu söyleyebilirim. Yazarın eserini yazdığı 1911 yılında, 36 yaşında bir erkek olarak, böylesi bi gözlem gücü ile, 19 yaşındaki bir genç kız olan Pervin karakterinin iç dünyasını yansıtması tek başına muazzam bir olay!

Kitap İzmir’de yaşayan ve İstanbul’a karşı büyük bir merak ve özlemle birlikte, yaz aylarında İstanbul’daki akrabalarını ziyarete gelen 19 yaşındaki Pervin’in günlüklerinden oluşuyor. Bu hali bile benim bir anda lisedeki öğrencilik günlerime, İpek Ongun’un “Bir Genç Kızın Gizli Defteri” ni okuyan halime gitmem için tek başına yeterli bir sebep oldu 🙂

Pervin naif ve hassas ruhu ile İstanbul’a adımı attığında pek de beklediği gibi bulamıyor bu şehri, henüz okuduğum “Çingene” kitabının başındaki muazzam İstanbul tasvirinden eser yok burada. Aksine öyle resmediyor ki Pervin İstanbul’u, kaçıp gidesiniz geliyor sizin de.

Demek ki hassas ve derin bir ruh benim gibi uzun seneler böyle edebiyat sayesinde şiir ve hülyayla beslenir de sonra bu kadar adi bir muhite düşerse tabii ve zoraki bir şekilde uyuşmazlık ortaya çıkıyor. – Sy.16

Ardından Mehmet Rauf’un toplum ve kadın-erkek ilişkileri hakkındaki derin gözlemleri Pervin’in günlük satırlarında vücut bulup, Pervin’in ağzından bizle konuşuyor. Sanıyorsunuz ki bu günlük gerçek, ve böyle bir olay yaşandı.. Birlikte yazı geçirdiği amcası, eşi ve çocukları ile tanışıyorsunuz öncelikle. Aile hayatlarına, adeta yozlaşmış ruhlarına tanık oluyorsunuz. Ardından büyük bir ümitle Behiç karakteri çıkıyor karşımıza ve hikayede yeni bir soluk başlıyor.

Zavallı adam düşünemiyor ki kendi gibi bir babanın evladının bu ahlak, bu eğilimler içinde, bu didişme bu sövüşme arasında başka türlü olma ihtimali yoktur. – Sy.26

Görücü usulü evlilikler, kadınların toplum hayatında kısıtlamalarla ve önyargılarla mücadelesi, eğitimsizlik, seçkin görünen zümrenin içi boş hayatları gibi birçok konu günlük sayfalarında yerini alıyor ve derin bir eleştiri olarak Pervin’in kaleminden aktarılıyor. Dönemin yaygın olan tanışmadan evlenme ve ailenin karar verdiği kişi ile hayatını birleştirme zorunluluğu, yaşanan mutsuz hayatlar, gerçekçi olmayan referanslar üzerinden karar verilen koca adayına ailelerin o güne kadar üzerine titredikleri kızlarını bir anda teslim edebilmesi gibi bir çok olgu Pervin’in düşünceleri üzerinden bizlerin yorumuna sunuluyor.

Gerçek şu ki biz her şeyde olduğu gibi terbiye ve evlilikte de körü körüne aymazlık ve karanlık içinde, düşünmeden, sersemler gibi şuursuzca hareket ediyoruz ve böylece, bize teslim edilmiş olan bu hayatları israf ve ziyan ediyoruz. – Sy.49

Kısa kısa bölümler halinde yazılan romanı, her boşluğunuzda kısacık okuma araları ile bitirebileceğiniz gibi, vaktiniz varsa tek solukta bile okuyabilirsiniz. Yazarı, kalemini ve anlattıklarını çok sevdim. Gözüm en ünlü romanı “Eylül” e doğru çevrildi bile.

Keyifli okumalar!

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s