- Yazar: Ian McEwan
- İlk Kez Yayınlandığı Yıl: 2014
- Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları (2016)
- Sayfa: 148
- Mekan: İngiltere – Londra/Newcastle
- Özgün Adı: The Children Act
Katıldığım bir kitap klübü etkinliği ile okuma fırsatını buldum “Çocuk Yasası”nı. Oldukça akıcı, ancak çok sarsıcı bir kitap. Normalde bu psikolojik halimde tercih edeceğim bir kitap olmazdı😃 Ancak bu kitabın oldukça güçlü, çarpıcı ve özgün bir konusu olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Çok ince dengeler, çok kafa karıştıran sorgular üzerine kurgulanmış hassas bir kitap. Hukuku ve adalet sistemini sorguladığınız, zaman zaman inanç sistemlerini sorguladığınız, “tek bir doğru var mı” sorusunun üzerinde sizi düşünmeye iten bir kitap aynı zamanda.
Fiona Maye Londra’da ünlü ve başarılı bir hakim olarak çıkıyor karşımıza. Aile Hukuku üzerine davalara baktığından çocuklar üzerinde karar vermesi gereken birçok dava hayatının bir parçası. Özel hayatında ise kocası Jack tarafından terk edilmenin eşiğinde olduğundan duygusal olarak hassas bir dönemde.
Fiona’nın bir çocuğu iyi kalpli olmayan bir anne ya da babadan uzaklaştırma yetkisi vardı ve bu yetkiyi kullandığı olurdu. Peki ya kendini iyi kalpli olmayan bir kocadan uzaklaştırabilir miydi? Zayıf ve yapayalnız bir anında?
Ana konu olan lösemi hastası Adam Henry davası öncesinde farklı birkaç dava ile bakış açımızı derinleştiriyoruz. Hukukun insan yaşamlarını nasıl ve ne çapta etkileyen bir kurum olduğunu anlıyoruz. Yahudi bir ailenin kızları üzerindeki anlaşmazlıkları, yapışık ikizler davası gibi etkileyici davalarla giriş yapıyoruz.
Ardından Yehova’nın Şahitleri cemaatine mensup olan 17 yaşındaki bir gencin, Adam Henry’nin davası geliyor sırada. Lösemi tedavisi için gereken kan naklini, inancı gereği günah olduğunu savunarak reddeden gencecik Adam’ın..
Refah, mutluluk sosyaldi. Hiçbir çocuk bir ada değildir. Fiona sorumluluğunun mahkeme duvarlarıyla sınırlı olduğunu zannetmişti. Nasıl öyle olabilirdi ki? Adam onu arayıp bulmuştu, istediği şey herkesin istediği, doğaötesinin değil serbest fikirli insanların verebileceği şeydi. Anlam. – Sy.146
Ben kitabı okurken neyin doğru neyin yanlış olduğuna karar vermekte oldukça zorlandım. Oldukça çarpıcı ve sarsıcı bir sonu olduğu için de kitabı kapattığımda bir süre etkisinden çıkamadım..
Uzun süredir geçmiş döneme ait kitaplar okuduğumdan henüz 2014 yılında yayımlanmış, yazarının hayatta olduğu ve güncel sorunlardan bahseden bir kitabı okumak da ilginç bir serüven oldu.
Keyifli okumalar!
Kitap ve Seyahat 